About Intellectual Property IP Training IP Outreach IP for… IP and... IP in... Patent & Technology Information Trademark Information Industrial Design Information Geographical Indication Information Plant Variety Information (UPOV) IP Laws, Treaties & Judgements IP Resources IP Reports Patent Protection Trademark Protection Industrial Design Protection Geographical Indication Protection Plant Variety Protection (UPOV) IP Dispute Resolution IP Office Business Solutions Paying for IP Services Negotiation & Decision-Making Development Cooperation Innovation Support Public-Private Partnerships The Organization Working with WIPO Accountability Patents Trademarks Industrial Designs Geographical Indications Copyright Trade Secrets WIPO Academy Workshops & Seminars World IP Day WIPO Magazine Raising Awareness Case Studies & Success Stories IP News WIPO Awards Business Universities Indigenous Peoples Judiciaries Genetic Resources, Traditional Knowledge and Traditional Cultural Expressions Economics Gender Equality Global Health Climate Change Competition Policy Sustainable Development Goals Enforcement Frontier Technologies Mobile Applications Sports Tourism PATENTSCOPE Patent Analytics International Patent Classification ARDI – Research for Innovation ASPI – Specialized Patent Information Global Brand Database Madrid Monitor Article 6ter Express Database Nice Classification Vienna Classification Global Design Database International Designs Bulletin Hague Express Database Locarno Classification Lisbon Express Database Global Brand Database for GIs PLUTO Plant Variety Database GENIE Database WIPO-Administered Treaties WIPO Lex - IP Laws, Treaties & Judgments WIPO Standards IP Statistics WIPO Pearl (Terminology) WIPO Publications Country IP Profiles WIPO Knowledge Center WIPO Technology Trends Global Innovation Index World Intellectual Property Report PCT – The International Patent System ePCT Budapest – The International Microorganism Deposit System Madrid – The International Trademark System eMadrid Article 6ter (armorial bearings, flags, state emblems) Hague – The International Design System eHague Lisbon – The International System of Appellations of Origin and Geographical Indications eLisbon UPOV PRISMA Mediation Arbitration Expert Determination Domain Name Disputes Centralized Access to Search and Examination (CASE) Digital Access Service (DAS) WIPO Pay Current Account at WIPO WIPO Assemblies Standing Committees Calendar of Meetings WIPO Official Documents Development Agenda Technical Assistance IP Training Institutions COVID-19 Support National IP Strategies Policy & Legislative Advice Cooperation Hub Technology and Innovation Support Centers (TISC) Technology Transfer Inventor Assistance Program WIPO GREEN WIPO's Pat-INFORMED Accessible Books Consortium WIPO for Creators WIPO ALERT Member States Observers Director General Activities by Unit External Offices Job Vacancies Procurement Results & Budget Financial Reporting Oversight

WIPO Arbitration and Mediation Center

İDARİ HAKEM KARARI

Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankasi Anonim Şirketi v. Faruk Bey

Dava No. D2021-1114

1. Taraflar

Şikayet Eden, Türkiye’de yerleşik, Grup Ofis Marka Patent Inc., Türkiye, tarafından temsil edilen, Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankasi Anonim Şirketi’dir.

Şikayet Edilen, Türkiye’de yerleşik Faruk Bey’dir.

2. Alan Adı ve Tescil Eden Kuruluş

İhtilaflı alan adı <ziraatkatilim.org> Name.com, Inc. (Name.com LLC) (“Tescil Eden Kuruluş”) tarafından tescil edilmiştir.

3. Usuli İşlemler

Şikayet 12 Nisan 2021 tarihinde WIPO Tahkim ve Arabuluculuk Merkezine (“Merkez”) sunulmuştur. 12 Nisan 2021 tarihinde Merkez ihtilaflı alan adı ile ilgili olarak Tescil Eden Kuruluş’a tescil teyidi talebini göndermiştir. 12 Nisan 2021 tarihinde, Tescil Eden Kuruluş ihtilaflı alan adını tescil ettiren ve tescil ettirenin iletişim bilgileri ile, Şikayet’te belirtilen Şikayet Edilen ve Şikayet Edilen’in iletişim bilgilerinin aynı olduğunu belirtmiştir.

Tescil Eden Kuruluş ayrıca Tescil Sözleşmesi’nin dilinin İngilizce olduğunu bildirmiştir. Merkez, 13 Nisan 2021 tarihinde Şikaye Eden’e; idari işlem dilinin Türkçe olmasını gösteren Taraflar arasında yapılmış sözleşmeye dayalı yeterli bir delili, Şikayet’in İngilizce tercümesini ya da Türkçe’nin idari işlem dili olmasına ilişkin bir talep sunması gerektiğini belirtmiştir. Şikayet Eden, 14 Nisan 2021 tarihinde, idari işlem dilinin Türkçe olmasını belirtilen bir talep sunmuştur. Şikayet Edilen 17 Nisan 2021 tarihinde idari işlem dilinin Türkçe olmasına itirazı olmadığı belirtmiştir.

Merkez, Şikayet’in, Alan Adı Uyuşmazlıkları Çözümü Politikası (“Politika” veya “UDRP”), Alan Adı Uyuşmazlık Çözümü Politikası için Yeknesak Kurallar (“Kurallar”) ve Alan Adı Uyuşmazlık Çözümü Politikası için Yeknesak Kurallara Ek Kurallar (“Ek Kurallar”)’da öngörülen şekil şartlarına uygun bir Şikayet olduğunu teyit etmiştir.

Kurallar’ın 2(a) ve 4(a) maddelerine göre, Merkez, Şikayet Edilen’e usulüne uygun şekilde, Şikayet’i bildirmiştir ve idari işlem süreci 19 Nisan 2021’de başlamıştır. Kurallar’in 5(a) maddesine göre, Cevap sunumu için son tarih 9 Mayıs 2021 olarak belirlenmiştir. 7 Mayıs 2021 tarihinde Şikayet Edilen cevap için son tarihin uzatılmasını talep etmiştir. Merkez işbu talep üzerine cevap son tarihini 19 Mayıs 2021 tarihinde uzatmıştır. Şikayet Edilen tarafindan Merkez’e resmi Cevap 19 Mayıs 2021 tarihinde sunulmuştur.

Merkez, 3 Haziran 2021 tarihinde İdari Hakem olarak Emre Kerim Yardımcı’yı atamıştır. İdari Hakem, atamanın uygun olduğu kararına varmıştır. İdari Hakem Heyeti, Kurallar’in 7. maddesi uyarınca Kabul Bildirimi ve Tarafsızlık ve Bağımsızlık Beyanı’nı Merkez’e sunmuştur.

4. Vakıalar

Şikayet Eden, 150 yıllık geçmişi ve gerek Türkiye gerek yurtdışındaki şubeleri ile Türkiye’deki bankacılık sektörünün en köklü kurumlarından biridir.

Şikayet Eden, 15 Ağustos 1888 tarihinde ilk kez, “Ziraat Bankası” ismiyle faaliyete geçmiş bulunup, 1937 yılından bu yana kullanmakta olduğu “T.C. Ziraat Bankası Anonim Şirketi” ticaret unvanının da bir parçası olan “Ziraat” ibaresini içeren yurtiçi ve yurtdışında birçok marka tescili bulunmaktadır. Şikayet Eden’in ZİRAAT BANKASI markası, 8 Ocak 2007 tarihinde, 2005 58096 tescil numarasıyla Türkiye’de tescil edilmiştir.

Türk Patent ve Marka Kurumu, Şikayet Eden’in T.C. ZİRAAT BANKASI A.Ş. markasına, 29 Şubat 2012 tarihli kararıyla, T/02123 numarası altında tanınmış marka statüsü vermiştir.

Şikayet Eden, <ziraat.com.tr>, <ziraatbank.com.tr> ve <ziraatkatilim.com> da dahil olmak üzere, “Ziraat” ve “Ziraat Bankası” ibarelerini içeren kendi adına tescilli birden fazla alan adına sahiptir ve 1997 yılından beri <ziraatbank.com.tr> alan adını kullanarak bankacılık hizmetleri sunmaktadır.

Şikayet Edilen’in İngiltere’de ikamet etmekte olduğu, ihtilaflı alan adı kayıtlarına ilişkin sözleşmenin İngilizce dilinde olduğu ve ihtilaflı alan adının 14 Ağustos 2014 tarihinde tescil edildiği anlaşılmaktadır. İhtilaflı alan adı ile aktif bir İnternet sitesine veya herhangi bir çevrimiçi platforma erişilememektedir.

5. Tarafların İddiaları

A. Şikayet Eden

Şikayet Eden, Politika’nın 4(i) maddesi uyarınca, ihtilaflı alan adının kendisine devrine karar verilmesini talep etmektedir.

Şikayet Eden, ZİRAAT BANKASI ve T.C.ZİRAAT BANKASI A.Ş. ibarelerinden oluşan ticaret ve hizmet markalarını 1888 yılından beri artan ve yaygınlaşan bir şekilde kullandığını, ihtilaflı alan adındaki ilgili “ziraat” ve “katilim” unsurlarının, Şikayet Eden’in tescilli markalarıyla birebir aynı olduğunu ileri sürmektedir.

Şikayet Eden, Şikayet Edilen’in ihtilaflı alan adı üzerinde herhangi bir hak veya meşru menfaati bulunmadığını, Şikayet Edilen’in “ziraat” ve “katilim” unsurlarıyla herhangi bir markaya sahip olmadığını öne sürmektedir. Ayrıca, Şikayet Eden, Şikayet Edilen’e “ziraat katilim” ibaresinin kullanımı için herhangi bir lisans veya izin vermemiş olduğunu ve ihtilaflı alan adının herhangi bir aktif kullanıma konu edilmediğini belirtmiştir. Son olarak, Şikayet Eden, ihtilaflı alan adının satılmak üzere alındığını ve kar amacı güdüldüğü için iyi niyetli bir kullanımdan bahsedilemeyeceğini iddia etmiştir.

Şikayet Eden, ihtilaflı alan adının kötü niyetle tescil edildiğini, ZİRAAT BANKASI markasının Türkiye’de ve faaliyet gösterdiği diğer ülkelerde bankacılık ve finans hizmetleri açısından en iyi bilinen markalardan biri olduğunu, Şikayet Edilen’in markadan haberdar olmamasının mümkün olmadığını, ihtilaflı alan adının kar amaçlı tescil ettirildiğini iddia etmekte ve ihtilafa konu alan adının aktif bir kullanıma konu edilmediği gibi ihtilaflı alan adının satış amaçlı elde tutulmasının gerçek ve haklı bir kullanım sayılamayacağını ve bu kullanımın iyi niyetle bağdaşmayacağını belirtmiştir.

B. Şikayet Edilen

Şikayet Edilen, Şikayet Eden’in markasının ana unsurunun “ziraat” kelimesi değil, “Ziraat Bankası” olduğunu, “ziraat” kelimesinin jenerik bir kelime olduğunu ve ayrıca “katılım” kelimesinin de jenerik bir ibare olduğunu ve ihtilaflı alan adını tarım faaliyeti ile ilgili olarak aldığını ileri sürmüştür.

Şikayet Eden’in ilk marka tescilinin 2015 yılından itibaren olması karşısında, ihtilaflı alan adının Şikayet Edilen tarafından 2014 yılında tescil ettirildiğine dikkat çekmektedir. Şikayet Eden’in, ihtilaflı alan adının tescilinden 7 sene sonra harekete geçtiğini ve işbu dava sürecini başlattığını belirtmektedir.

Şikayet Edilen, ihtilaflı alan adını satışa çıkarmadığını ve satışa çıkmasının bir defa ve yanlışlıkla olduğunu ve kendisinin haberdar olmadığını ve ihtilaflı alan adını ileri bir tarihte tarım projelerinde kullanılmak üzere saklandığını ve her halükarda kendisinin finans alanında faaliyet göstermediğini belirtmiştir.

Şikayet Edilen, kötü niyet iddialarını reddederek, bu iddiaların ispatlanması gerektiğini, Şikayet Eden’in ilgili ihtilaflı alan adını kullanma veya Şikayet Eden’in işlerini engelleme amacı taşımadığını; ihtilaflı alan adının tescilinin, Şikayet Eden’in ticari rakiplerince, Şikayet Eden’in ticari faaliyetlerine zarar vermek amacıyla yapılmadığını beyan etmektedir. Özellikle, ihtilaflı alan adını, Şikayet Eden’in marka haklarını ihlal etmek için kullanmadığına ve sponsor reklamlar (veya parking) alarak dahi bu hakları kötüye kullanma ihtimaline sebebiyet vermediğine dikkat çekmektedir.

6. Değerlendirme ve Tespitler

6.1. İdari İşlem Dili

Kurallar’ın 11(a) maddesi uyarınca idari işlem dili, taraflar arasında anlaşma bulunmaması ya da tescil sözleşmesinde aksi yönde düzenlenme bulunmaması halinde tescil sözleşmesinin diliyle aynı dil olacaktır. Tescil Eden Kuruluş’tan alınan bilgiye göre, ihtilaflı alan adına ilişkin tescil sözleşmesinin dili İngilizce’dir.

Şikayet Eden, Şikayet dilekçesini Türkçe dilinde hazırlamış ve idari işlem dilinin Türkçe olmasına dair nedenler sunmuştur. Şikayet Edilen ise Şikayet dilekçesinin Türkçe dilinde olmasını kabul etmiştir. İdari Hakem, işlem dili ile ilgili taraflar arasında anlaşma sağlandığı gerekçesi ile idari işlemin Türkçe olarak devam ettirilmesine karar vermiştir.

6.2. Esasa İlişkin Hususlar

Şikayet dilekçesinde, Şikayet Eden, Politika’nın 4(a) maddesi uyarınca, aşağıdaki üç şartın kümülatif olarak gerçekleştiğini ortaya koymak zorundadır:

(i) İhtilaflı alan adının, Şikayet Eden’in üzerinde hak sahibi olduğu bir markayla aynı veya karıştırılma ihtimali yaratacak derecede benzer olduğunu,

(ii) İhtilaflı alan adıyla ilgili olarak Şikayet Edilen’in hiçbir hakkının veya meşru menfaatinın bulunmadığını ve

(iii) İhtilaflı alan adının kötü niyetle tescil edildiğini ve kullanıldığını.

Politika’nın 4(a) maddesine göre, bütün bu şartların yerine getirilmesi konusunda ispat yükü, Şikayet Eden’dedir.

A. Aynı veya Karıştırılma İhtimali Yaratacak Kadar Benzer

Politika madde 4(a)(i) uyarınca öncelikle belirlenmesi gereken husus, Şikayet Eden’in ihtilaflı alan adı ile aynı veya karıştırılma ihtimali yaratacak derecede benzer olduğunu iddia ettiği markanın üzerinde hak sahibi olup olmadığının tespit edilmesidir. Bu minvalde, Politika uyarınca ilk şartın yerine getirilmesi için, Şikayet Eden’in tescilli markasının olduğunun veya tescilsiz olarak marka hakkı elde ettiğinin ispat edilmesi gerekmektedir.

Şikayet Eden’in tanınmış ZİRAAT BANKASI markası, ilk defa 15 Ağustos 1888 tarihinde kullanılmaya başlanmış, 2005 yılında Türkiye’de marka başvurusu yapılmıştır ve 2007 yılında beri tescil edilmiştir.

Diğer yandan Şikayet Eden’in ZİRAAT KATILIM markası için 2015 senesine dayanan marka tescilleri bulunmaktadır. İdari Hakem ihtilaflı alan adı ile Şikayet Eden’in markalarının birebir aynı olduğu kanaatindedir.

Ayrıca, İdari Hakem, alan adlarındaki “.org” gibi genel Üst-Düzey Alan Adı (“gTLD") uzantıların, ayırt edici nitelik kazandırmayacağının altını çizmektedir.

Yukarıda açıklanan sebepler çerçevesinde, İdari Hakem, Politika’ nın 4(a)(i) maddesindeki şartın yerine getirildiği kanaatine ulaşmıştır.

B. Haklar ve Meşru Menfaatler

Politikanın 4(c) maddesi uyarınca Şikayet Edilen, diğer şartlarla beraber, aşağıdaki hususlardan herhangi birinin ileri sürerek, ihtilaflı alan adı üzerindeki hak ve meşru menfaatlerini ortaya koyabilir:

“(i) Şikayet Edilen’in herhangi bir ihtilaf bildirimi yapılmadan önce, iyi niyetli (bona fide) mal ve hizmet sunumu için için alan adı veya alan adına tekabül eden bir ibare kullanımı veya herhangi kanıtlanabilir kullanım hazırlığı veya

(ii) Şikayet Edilen’in (birey, teşebbüs ya da diğer kuruluşlar), hiç marka ya da hizmet markası hakkı edinmemiş olmasına rağmen, söz konusu alan adıyla tanınıyor hale gelmiş olması veya

(iii) Şikayet Edilen’in, alan adını, ticari olmayan ve meşru şekilde, müşterileri yanlış yönlendirmek ve bu şekilde haksız ticari kazanç elde etmek veya söz konusu ticari marka ya da hizmet markasına zarar verme amacı gütmeyecek şekilde kullanımı.”

Kural olarak, ispat yükü Şikayet Eden’dedir. Şikayet Eden, ihtilaflı alan adı üzerinde Şikayet Edilen’in herhangi bir hakkının ya da meşru menfaatinin olmadığını kanıtlamak zorundadır.

Şikayet Eden, Şikayet Edilen’in ihtilaflı alan adı üzerinde herhangi bir hakkının ya da meşru menfaatinin olmadığını ilk bakışta (prima facie) ortaya koyduğu takdirde; Şikayet Edilen, yukarıda belirtilen hususlardan birini ileri sürmek suretiyle, ihtilaflı alan adı üzerindeki hak ya da meşru menfaatini ortaya koyabilir.

Şikayet Eden, Şikayet Edilen’e, markasını kullanması için herhangi bir hak veya lisans vermediğini, Şikayet Edilen’in ihtilaflı alan adını tescil ettirmekteki amacının ticari olduğunu, Şikayet Edilen’in ihtilaflı alan adını kullanmadığını ve sadece Şikayet Eden’e satmak için aldığını belirtmiş ve böyle bir kullanımın iyi niyetli kullanım olarak değerlendirilemeyeceğini, Şikayet Edilen’in ihtilaflı alan adı üzerinde herhangi bir hakkının ya da meşru menfaatinin olmadığını ilk bakışta (prima facie) ortaya koymuştur.

Şikayet Edilen, “ziraat” ve “katılım” kelimelerinin jenerik kelimeler olduğunu ve herkese açık bir kombinasyon olduğunu ileri sürmekte ve kendisinin bir şahıs olduğunu ve “ziraat” ve “katılım” kelimelerinden oluşan ihtilaflı alan adını ziraat (tarım) işiyle uğraşma niyetiyle aldığını ve katılım ifadesini de projesine birçok kişinin katılmasını amaçladığı için kullandığını ifade etmiştir. Şikayet Edilen, ayrıca finans ile uğraşan bir kişi olmadığını ve ihtilaflı alan adını tescil ettirirken herhangi bir kar amacı olmadığını ifade etmiştir.

İdari Hakem, Şikayet Edilen tarafından yukarıda belirtilen iddia ve unsurların Politikanın 4(c) uyarınca meşru bir menfaat olduğunu kanıtlamaya yetmediği kanısındadır. Şikayet Edilen 2014 senesinde tescil ettirdiği ihtilaflı alan adını 7 sene boyunca kullanmamış ve hatta “kanıtlanabilir kullanım hazırlığı” dahi yaptığına dair kanıt sunamamıştır. Diğer taraftan, Şikayet Edilen’in ihtilaflı alan adını oluşturan “ziraat” ve “katılım” kelimeleri ile tanınmış ve bilinmiş olduğuna dair bir delil de yoktur. Son olarak, Şikayet Edilen’in ihtilaflı alan adını ticari olmayan ve meşru şekilde kullandığına veya kullanacağına dair yapılan açıklamayı destekleyen bir delil de sunmamıştır.

Sonuç olarak, İdari Hakem Şikayet Edilen’in, ihtilaflı alan adı üzerinde herhangi bir hak ya da meşru menfaati bulunduğunu kanıtlayamamış olduğunu; Şikayet Eden’in Politika’nın 4(a) maddesinde yer alan ikinci şartı yerine getirdiği kanısına varmıştır.

C. Kötü Niyetli Tescil ve Kullanım

Politika’nın 4(b) maddesi, varlığının İdari Hakem tarafından tespiti halinde, alan adının kullanım ve tescilinin kötü niyetli olduğuna dair delil oluşturacağını belirttiği dört koşul saymaktadır:

“(i) Alan adının, Şikayet Edilen tarafından, tescilli marka veya hizmet markası sahibi Şikayet Eden veya Şikayet Eden’in ticari rakibine, Şikayet Edilen’in alan adı için cebinden çıkan belgelenmiş bedelin üzerinde bir fiyata satış, kiralama veya herhangi bir şekilde devretme amacını gösteren durumlar varsa veya

(ii) Böyle bir davranış biçimini benimsemiş olması koşuluyla Şikayet Edilen, bu alan adını ticaret veya hizmet markası sahibinin ilgili alan adını kullanmasını engellemek amacıyla tescil ettirmişse veya

(iii) Şikayet Edilen alan adı tescilini esasen ticari rakiplerin ticari faaliyetlerine zarar vermek amacıyla yaptırmışsa veya

(iv) Şikayet Edilen, alan adını kullanarak, ticari kazanç edinmek adına, Şikayet Eden’in markası ile kaynak, sponsorluk ilişkisi, ekonomik bağlantı ya da Şikayet Edilen’in internet sitesine veya alanına ya da bu site veya alanda sunulan mal ve hizmetlere ilişkin destek anlamında karıştırılma ihtimali yaratarak Internet kullanıcılarını kasten kendi internet sitesi ya da bir diğer çevrimiçi alana çekmeyi amaçlıyorsa.”

Burada önemli olan husus Şikayet Edilen’in ihtilaflı alan adını tescil ettirmesinin, Şikayet Eden’in ZİRAAT KATILIM için yaptırdığı ilk marka tescilinden ve hatta marka başvurusundan önce olduğudur. Nitekim Şikayet Edilen ihtilaflı alan adını 14 Ağustos 2014 tarihinde tescil ettirmişken, Şikayet Eden, “Ziraat Katılım” markası için ilk marka başvurusunu 28 Ekim 2014 tarihinde yapmış ve söz konusu marka 30 Eylül 2015 tarihinde tescil edilmiştir.

WIPO’nun seçilmiş Politika soruları ile ilgili İdari Hakem görüşlerinin üçüncü baskısınının (WIPO Overview of WIPO Panel Views on Selected UDRP Questions, Third Edition (“WIPO Overview 3.0”)) 3.8.1 no’lu bölümü uyarınca; bir alan adının, şikayet edilen tarafından, şikayet edenin marka haklarını kazanmasından önce tescil ettirilmesi, şikayet edilenin kötü niyetli olmadığı sonucununa kendiliğinden ulaştırmayacaktır. Şikayet Edilen’in kötü niyetli olup olmadığı somut olaydaki verilere göre değerlendirilmelidir.

Somut olayda, Şikayet Edilen, finans sektöründe faaliyet göstermemektedir ve ihtilaflı alan adını Şikayet Eden ile karışıklığa sebep verecek kasti bir kullanım yapmış olduğuna dair herhangi bir delil de dosyaya sunulmamıştır. Ayrıca, Şikayet Edilen’in, ihtilaflı alan adını sadece Şikayet Eden’e satmak için tescil ettirdiğine dair bir delil de dava dosyasında mevcut değildir. Örnek vermek gerekirse, Şikayet Edilen’in, yaklaşık 7 sene boyunca, ihtilaflı alan adını Şikayet Eden’e satmak gibi bir girişimi olmamıştır.

Kaldı ki, ihtilaflı alan adı, 2014 senesinde tescil edilmiştir. Söz konusu dava, ihtilaflı alan adının tescilinden yaklaşık 7 sene sonra başlatılmıştır. Dava’nın 7 sene sonra başlatılması karşısında, İhtilaflı alan adının sadece kısa bir süre ve bir defa satışa çıkarılmış olması ve aynı zaman tescil eden bilgilerinin gizli olması Şikayet Edilen’in ihtilaflı alan adını kötü niyetli olarak kullandığını sonucunu çıkarmaya yetmeyeceği kanısındandır.

Daha da önemlisi, Şikayet Edilen’in ihtilaflı alan adını tescil ettirdiği sırada Şikayet Eden’in herhangi bir marka koruması bulunmamaktadır. Dolayısıyla, Şikayet Eden’i ihtilaflı alan adının Şikayet Edilen tarafından kötü niyetle tescil edildiğine ve kullanıldığına dair çok güçlü, somut ve ikna edici deliller sunulmuş olması gerekmektedir. Şikayet Eden tarafından, bu nitelikte bir delil sunulmamıştır.

Bu sebepler çerçevesinde, İdari Hakem, Politika’ nın 4(a)(iii) ve 4(b) maddelerindeki şartların gerçekleşmemiş olduğu kanaatine ulaşmıştır.

7. Karar

Yukarıda belirtilen sebepler çerçevesinde İdari Hakem, Şikayet’in reddine karar vermiştir.

Emre Kerim Yardımcı
İdari Hakem
Tarih: 28 Haziran 2021